Category Archive:İlginç Bilimsel Haberler

ABD’li araştırmacılar, bilgisayarların kullanıcılarının ağrılarını tespit etmesine olanak sağlayan bir program geliştirdi.

Detaylı bilgi için:

http://teknoloji.samanyoluhaber.com/haberler/676045/Bilgisayar-bunu-da-yapacak/

 

Bu minik cihaz, çok yakında içinizde gezmeye başlacak ve bakın neler yapacak…

Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz bir deniz kızı, tabii deniz kızı dendiğinde aklınıza daha farklı görüntüler gelebilir ancak bu “deniz kızı” içinizde sizin iyiliğiniz için çalışıyor.

Ryukoku Üniversitesi ve Osaka Tıp Fakültesi’nden araştırmacılar tarafından tasarlanmış bu minik cihaz, bir endoskopi sırasında midenizin fotoğrafını çekiyor. Saniyede iki fotoğraf çekebilen “deniz kızı” doktorlar tarafından bir joystick sayesinde yönlendiriliyor.

Bir zamanlar televizyonlarda çok yayınlanan ve zamanının en eğlenceli bilim-kurgu filmlerinden olan “İçimde biri var” gibi henüz birini küçültüp insanın vücuduna aşılayamasak da, bu da oldukça ilginç bir gelişme.

Kaynak: CHIP Online

‘Robot’ polis, bir eve saldırdı ve onu yerle bir etti! İşte akıllara zarar bir olay ve yaşananlar…

Teknolojinin her geçen gün geliştiği aşikar fakat özellikle son zamanlarda meydana gelen olaylar yüzünden, bu gelişmenin iyi bir yere gittiğini söylemek hiç de kolay değil.

Amerika’nın Tennessee eyaletinde meydana gelen olayda, bu sefer başrol oyuncusu bir suçlu değil; bir polis. Tennessee bölgesinde aşırı hızdan dolayı takip edilen ve sonunda bir evde kıstırılan 42 yaşındaki Kemper Spradlin’in, takip esnasında yapılan araştırmada, ikinci dereceden cinayete teşebbüs ile arandığı ortaya çıktı. Bunun üzerine eve operasyon düzenleyen polis, kendisini evden kolay bir şekilde çıkarmak için gaz bombası kullanmayı uygun gördü.

Görev, Robot polis olarak adlandırılan birimlere verildi. Özellikle yayılan gaza ve oluşabilecek herhangi bir saldırıya karşı tam donanımlı olan polislerden bir tanesi eve gaz bombası attı. Atılan gaz bombasının ardından evde meydana gelen patlamaysa, bütün evi yok ettiği gibi, aynı zamanda da çevre sakinlerine cehennemi yaşattı.
Trenchant journalism’den yapılan açıklamaya bir de görgü tanığı eklenince işler bir hayli değişti. Will Chamblis adındaki komşu, verdiği ifadesinde bir robot polisin evin içerisine mızrak benzeri yanan bir cisim fırlattığını ve bu cismin tam da oturma odasında girdiğini beyan etti. Dürbünüyle yaptığı gözetleme esnasında atılan bombanın kapı eşiğine kadar ilerlediğini söyleyen Chamblis, bir anda her yeri alevlerin kapladığına da değindi.

Patlamanın kaynağıysa eve atılan “Triple-warhead gas grenades.” diye bilinen gaz bombası olarak belirlendi. Patlamanın sebebiyse; bu tarzdaki bombaların silah aracılığı olmadan ateşlenmek zorunda olduğu ve aynı zamanda kapalı alanlara atılmaması gerektiği olarak ilgili makamlara bildirildi. Binanın bulunduğu yerdeyse yeller esiyor; bombayı üreten firmaysa; “Bu tarzdaki gaz bombalarının alevlenebileceği konusunda dikkatli olunması gerekiyor.” açıklamasından ileriye gitmedi.

Kaynak: CHIP Online

Dünya’da hayat kurtarıyorlar ama Uzay’da pek işe yaramıyorlar. İşte ilginç bir Uzay gerçeği…

Uzayda astronotları bekleyen tehlikeler arasında karadeliklerin, meteorların ve hatta uzaylıların olduğunu düşünebiliriz ancak bu uzay kaşiflerini bekleyen en büyük tehlikelerden biri de hastalıklar. Özellikle yapılan son araştırmalarda Dünya’da sorunsuz işe yarayan ilaçların çoğunun uzayda etkisini büyük ölçüde yitirdiği sonucu çıktığını düşünürsek…

Johnson Uzay Merkezi’ndeki bilim adamları ilaçların uzayda etkisini çok daha hızlı bir şekilde yitirdiğini gördü. Antibiyotiklerin ve baş ağrısı ilaçlarının etkisinin çok büyük ölçüde yitirdiğini gören bilim adamları, astronotların uzayda olası mikroplara karşı savunmasının zayıf olduğunu belirtti.

İlaçların etkisinin neden azaldığı ve bu sorunun nasıl giderilebileceği konusunda daha derin araştırmaların yapılması gerekiyorken, araştırmacılar şimdiden 35 ilacı denemiş durumda.

Kaynak: CHIP Online

Diş ağrısını çeken bilir… Peki hiç dünyanın diş ağrısı çeken ilk canlısını merak ettiniz mi?

Bundan 275 milyon yıl önce bugünlerde Oklahama’nın bulunduğu bölgede yaşamış olan bir sürüngenin fosiline rastlandı. Bu fosili özel yapan özelliği ise dişindeki sorun. Dünyanın en eski diş ağrısının gözlendiği sürüngen denizden karaya geçiş sürecini yaşayan ilk canlılardan.

Toronto Mississauga Üniversitesi’nden biyolog Robert Reisz, sürüngenin ölümünde doğrudan olmasa da bu diş ağrısının büyük etkisi olduğunu dile getiriyor. Aslında yapılan araştırmalara göre, diş ağrısı şeklinde başlayan ve daha sonra ciddi bir enfeksiyona dönüşen bu sorun canlının çenesinin kapanmasına yol açmış. Bir şekilde dişini kıran canlının dişinde bir oyuk oluşmuş ve bu oyuktan bulaşan bir enfeksiyon çeneye kadar inerek canlının çenesini bir daha açamamak üzere kapatmasına neden olmuş.

Dünyanın en eski diş sorunu olarak tarihteki yerini alan fosil, canlıların deniz hayatından karaya adapte olurken nasıl zorluk çektiğini de bir kez daha göstermiş oldu.

Kaynak: CHIP Online

Değişik kişiliğiyle de tanınan Apple’ın kurucu ortaklarından Steve Wozniak, Cuma günü Avusturalya’da bir konuşmada yaptığı açıklamalarla kendisini dinleyen 2 bin kişiyi şaşırttı. Yakın geçmişte özellikle Terminator filmiyle çok tartışılan olası makineler ve insanlar arasındaki savaş konusunu gündeme getiren Wozniak, savaşı şimdiden kaybettiğimizi belirtti; “Şimdiden üstün varlıkları yaratıyoruz. Benim düşünceme göre makinelere karşı savaşı çoktan kaybettik.”

Konu hakkında daha sonra yaptığı yorumlarıyla biraz yumuşayan Wozniak, daha sonra bu konudaki katı yorumlarına devam etti; “Makinelere karşı savaş kazanma yorumum kısmen şakaydı, ama kazara onları hayatımıza o kadar çok soktuk ki şimdi çıkartamıyoruz. Bizim büyük düşünce işlerimizi makineler yapmaya başladığı zaman bize çok az ihtiyaç kalacak ve bunu asla geri alamazsınız – onları asla kapatamazsınız.”

Kaynak:CHIP Online

22 Ağustos 2011 tarihinde yürürlüğe girecek ‘İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar’ hükümlerine göre kullanıcılar BTK’nın belirlediği 4 internet filtresinden birini ‘yasa gereği’ seçmek zorunda kalacak. Yöntem olarak Çin’de uygulanan ve ‘Çin Seddi’ adı verilen siber-sansür duvarını andıran uygulama, filtre kullanmak istemeyenleri de rahat bırakacağa benzemiyor. Çünkü yönetmelik, tüm kullanıcıların sadece belirlenen kullanıcı adı ve şifreyle internete girebilmelerine izin verecek. Acaba bu internetin bizler için sonu mu olacak (Abdulkadir PAZAR)

http://www.haber50.com/22-agustosta-filtre-ise-yarayacak-mi–guncel-detay-437358h.htm

0

Gelecek 250 yıl kurtuldu!

Nisan 29th, 2011 / / categories: İlginç Bilimsel Haberler /

Petrol bitiyor; enerji kaynakları kuruyor! Bu sözleri unutun, artık gelecek 250 yıl için rahatız…

Dünyanın felaket senaryolarından biri haline gelen enerji krizi yapılan son araştırmalara göre son bulmuş olabilir. Birleşik Devletler Enerji Bilgi İdaresi’nin yaptığı araştırmaya göre, yakıt rezervleri önceden tahmin edilenden yüzde 40 daha fazla ve 250 yıl yetecek boyutta.

Fosil yakıt rezervleri 1970 yılında en yüksek seviyesine gelmiş ve 1980’de kömürün de yerini almaya başlamıştı. 2002’de birçok yetkili ağız iki yıl içerisinde dünyada elektrik kesintileri yaşanacağını belirtirken yapılan araştırmalar sonucu enerji rezervlerinin oldukça iyi durumda olduğu ortaya çıktı.

Araştırmalara göre, ülke bazında enerji rezervleri şu şekilde; Arjantin 23220trilyon cm küp, Polonya 14550 trilyon cm küp, Fransa 5400 trilyon cm küp. En büyük rezerv sahibi ise 38250 trilyon cm küp ile Çin.

Kaynak: CHIP Online (www.chip.com.tr)

Ve virüsler en sonunda pillere de girdi… Ama bu seferki amaçları sandığınız gibi değil…
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü(MIT) güneş pillerinin çalışmasına virüsleri katarak yepyeni daha ucuz ve daha etkili bir teknik geliştirdi.Bildik güneş pillerinin hepsinde enerjiyi toplayan bir katman bulunmaktadır. Günümüzdeki çoğu pilde bu katman ince bir film ya da silikon maddeden oluşmaktadır. Bu küçük bilgiden sonra pillerin dışına çıkalım, nanotıpta ve madde mühendisliğindeki karbon nanotüplere geçelim. Altıgen bir yapıda olan bu karbon nanotüpler çok güçlü ve bazı durumlarda oldukça geçirgen. Bu özelliklerinden dolayı geçmişte de nanotüpler sanayide kullanılmaya çalışılmış ancak doğrudan yapılan müdahalelerin hiçbiri başarılı olamamıştı.MIT araştırmacıların yaptığı araştırmanın sonucunda karbon nanotüplerin hedefini bulabilmesi için bir yardımcıya ihtiyaç duydukları ortaya çıktı.M13 adıyla binilen bir virüs tüplerin iletkenliğini, hem kümelenmenin hem de yarı iletken tüplerin sayısını azaltarak, arttırdı. Araştırmacılar oluşturdukları bu yeni katmanı TiO2(Titanyumdioksit) içeren güneş pillerinde denemeye karar verdi. Nanotüp katmanı eklendikten sonra etkinliği yüzde 8 ila 10.6 arasında arttırdı. Ayrıca virüs – nanotüp karışımının pilin ağırlığında yalnızca yüzde 1’lik bir etki yaptığını da söyleyelim.

Kaynak:CHIP Online (www.chip.com.tr)